...:::Hayata İsyan:::...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
...:::Hayata İsyan:::...


 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Hayata İsyan Duyuru Paneli
Hayata Isyan
...:::Hayata İsyan:::... :: 

Genel

 :: 

Komedi Dükkanı

 :: 

Yazı ve Fıkralar

**"Gülmeye Doyamıyacaksınız Süper Fıkralar"**

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
by_axi
2. Kademe
1 2
by_axi
3 4

Üyelik Tarihi: 13/10/08
Nerden:
Mesajlar:26
Rep Puani:126
Rep Kademesi: 2. Kademe
1
MesajKonu: **"Gülmeye Doyamıyacaksınız Süper Fıkralar"** **"Gülmeye Doyamıyacaksınız Süper Fıkralar"** EmptyPtsi Ekim 20, 2008 1:59 pm

ANNELER VE KIZLARI
Bir kadinin uc tane kiz cocugu vardir. Tesadufen
ucune de ayni
zamanda talip cikar. Tek bir dugunle ucu de
evlenir ve
yuvadan ucuuup giderler. (Pirrrr diyerekten)
Kizlarin hepsi de farkli
sehirlere gitmislerdir... Anneleri, el bebek gul
bebek buyuttugu
kizlarinin
evlilik yasamlarini; ancak ozellikle ask
hayatlarini merak
etmektedir.
Ancak kizlari yatak olaylarini acik acik
anlatmaktan cekindikleri
icin bir
yontem gelistirirler:
Kizlar annelerine, o gunku Hurriyet gazetesinde
cikan gazete
ilanlarina
atifta bulunarak, ask hayatlari hakkinda, e-mail
yoluyla bilgi
vereceklerdir.
Evliligin birinci haftasinda buyuk kizdan mesaj
gelir. Mesajda
"RUFFLES"
yazmaktadir.
Kadin merakla Hurriyet gazetesini alir ve ilana
bakar:
"RUFFLES.
HEM EGLENCELI, HEM DE DOYURUCU"
Kadin cok mutlu olur ve yeniden mesaj beklemeye
baslar.
Bir sure sonra ortanca kizindan bir e-mail
mesaji
gelir:
Mesajda "MAXWELL COFFEE" yazmaktadir. Hemen
gazeteyi eline
alir ve ilani bulur:
"MAXWELL... HER DAMLADA BUYUK ZEVK"
Kadin yine cok mutlu olur ve bu kez kucuk
kizindan mesaj beklemeye
baslar.
Uzun sure mesaj gelmez; kadin tedirgin olur, ama
beklemeye devam
eder.
Bekleyen dervis misali, en sonunda kucuk
kizindan da bekledigi mesaj
gelir:
"BRITISH AIRWAYS"
Kadin merak ve heyecanla Hurriyet gazetesini
eline alir ve ilani
okuduktan
sonra dusup bayilir:
"BRITISH AIRWAYS. SUPERSONIC UCAKLARLA....
HAFTADA 7 GUN....
GUNDE 3 SEFER..... USTELIK HER TARAFA....."
*********************************************
UYANIK
Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur.
Dünyanın bu
en büyük alışveriş merkezinde herşey ama herşey satılmaktadır.
Patron sorar:
* Daha önce hiç satıcılık yaptın mı?
* Evet köyümde bu işi yaptım.
* Patronun gözü cocugu tutar:
* İyi, yarın başlıyorsun. Ertesi gün akşam olur ve patron çocuğu
karşısına
alır;
* Evet, bugün kaç satış yaptın??
* Bir!
* Ne bir mi? Ötekiler 20-30 satış yaptılar, Nasıl bir? Kaç dolar tuttu
peki?
* 320.334 USD doları.
* Patron şaşırır ve sorar:
* Nasıl becerdin bunu?
* Adama küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir
olta sattım.
* Adama nerede balık tutucağını sordum. Kıyıda diyince bir tekneye
gereksinimi olduğunu söyledim. Tekne bölümüne indik ve çift motorlu,
yelkenli, lüks bir yat sattım. Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini
söyleyince
son model 4x4 bir jeep sattım. Patron kendinden geçer:
* Ne diyorsun, tüm bunları bir küçük olta almaya gelen adama mı
sattın?
* Genç çocuk yanıt verir:
* Yoo aslında karısı için bir tane orkid istemişti... Ben de ona şöyle
dedim:
"Haftasonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git..."
************************************************** *******
BAŞ AĞRISI
Joe, yatak kariyeri başarılarla dolu bir insandır. Ancak yaşlandıkça bu
meziyeti inanılmaz bir baş ağrısı yüzünden durmuştur. Sağlığı ve aşk
hayatı
çekilmez, bir hal aldığında tıbbı bir yardıma ihtiyacı olduğunu fark eder.
Kapı kapı, doktor doktor gezdikten sonra problemini çözebilecek bir uzman
hekim bulur kendine;
" - Size bir iyi bir de kötü bir haberim var." der doktor.
" - Doktor önce iyi haberi duymak istiyorum."
" - Sizi baş ağrınızdan kurtarabilirim."
" - Peki kötü haber nedir doktor bey?"
" - Çok nadir görülen bir durum..söylemesi zor ama hadım edilmeniz
gerekiyor. Cinsel organınız, omurganızın alt kısmına baskı yapıyor ve bu
baskı sizde dayanılmaz, bir baş ağrısı yaratıyor. Bu baskıdan kurtulmanın
tek yolu erkeklik organınızı almak."
Joe bu haber karşısında şok olur ve morali çok bozulur. Kendi kendine
sorar;
" - Ne yapsam acaba. Erkeklik organım alınırsa ben nasıl yaşarım. Kimin
için
yaşarım. El içine nasıl çıkarım!"
Cevap vermek için fazla düşünmez ve başka bir şansı olmadığı için bıçak
altına yatmaya karar verir. Hastaneden taburcu olduğunda;
" - Oh be! Dünya varmış. Kurtuldum şu lanet ağrıdan" diye derin bir nefes
alır, ancak üstünde önemli bir parçasının eksik olduğunu hisseder. Caddede
yürürken farklı bir kişi olduğunu sezinler. Yeni bir başlangıç yapmaya ve
yeni bir hayata başlamaya karar verir.
Bir erkek giyim mağazasının önünden geçerken vitrinde duran bir takım
elbiseye takılır gözleri. " - İşte tam aradığım takım elbise!" der ve
dükkana girer.
Tezgahtara; " - Yeni bir takım elbise istiyorum" der.
Tezgahtar Joe'yu söyle tepeden tırnağa bir süzer ve;
" - Bir bakalım. 44 beden!" der.
Joe gülerek;
" - Kesinlikle doğru, nerden anladınız?"
" - Bu benim işim."
Joe takım elbiseyi dener. Üstüne cuk diye oturur. Joe aynada kendisine
hayran hayran bakarken tezgahtar sorar;
" - Yeni bir gömlekde ister misiniz?"
Joe bir kaç saniye düşündükten sonra;
" - Elbette" der.
Tezgahtar Joe'ya şöyle bir bakar;
" - Kol numarası 34 ve 16 numara yarım yaka."
Joe şaşırır;
" - Kesinlikle doğru nerden anladınız?"
" - Bu benim işim!"
Joe gömleği giydi. Evet gömlek süper olmuştur. Yakasını aynada düzeltirken
tezgahtar sorar;
" - Yeni ayakkabıya ne dersiniz?"
" - Evet lütfen. Bir de ayakkabılarınıza bakayım"
Tezgahtar Joe'nun ayaklarına bakarak;
" - Evet...9-1/2... E."
Joe iyiden iyiye afallar;
" - İnanamıyorum bir bakışta kaç numara ayakkabı giydiğimi nasıl
anladınız?
Vallahi bravo!"
Tezgahtar; " - Efendim. Bu benim işim."
Joe ayakkabıları da giyer. Gerçekten de ayakkabılar cillop gibi oturur
ayaklarına. Şöyle dükkan içerisinde bir tur atarken tezgahtar sorar;
" - Beyefendi vallahi jilet gibi oldunuz! Size bir tane de şapka veriyim
ben!"
Joe aynaya bakarak;
" - Heyt ulan be façayı o biçim düzdüm." diye içinden geçirir ve
" - Evet bir de şapka bakayım kendime!" der tezgahtara. Tezgahtar Joe'nun
kafasına bakarak; " - Eveeeeet...7-5/8."
Joe dumur üstüne dumur yaşamış bir şekilde tezgahtara;
" - Evet..doğru..nerden bildiniz?" diye sorar.
Tezgahtar iyiden iyiye havaya girmiş bir şekilde;
" - Bu benim işim efendim" der.
Şapka da süper oturmuştur kafasına.
" - Vayyy beee, ulan ben neymişim beee. Ulan ben var ya ben..." diye
düşünürken tezgahtar yine sorar;
" - Size bir tane de don verelim efendim"
" - Joe bir kaç saniye düşünür ve;
" - Tamam! Hemen bana en fiyakalı donlarınızdan getirin!" der.
Tezgahtar geri adim atarak "Eveeeeet..36 beden!"
Joe gülerek; " - İlk defa yanıldınız. Ben 18 yaşımdan beri 34 beden
giyiyorum!" der.
Tezgahtar kafasını sallayarak;
" - Hayır..size 34 olmaz. Erkeklik organınızı sıkıştırır ve omurganıza
basınç yapar bu da dayanılması güç bir baş ağrısı çekmenize sebep
olur!..."
8 NUMARALI KUTU
Birgün doktorun biri kendine muayenehane açmış ve gazetelere ilan vermiş "Muayene ücreti 100$, iyileştiremediğimiz hastalıklarınızda muayene ücretinin 5 katını iade ediyoruz"
Gel zaman Git zaman adamın şöhreti almış yürümüş...
Bir gün uyanığın biri bu yoldan para kazanma düşüncesi ile doktorun yolunu tutmuş.Muayene ücretini ödemiş ve doktorun yanına girmiş.Doktor hastayı şöyle bir süzdükten sonra, ne rahatsızlığınız var beyfendi diye sormuş. Adam; "- Doktor bey sormayın benim ağzımın tadı kaçtı ne yersem yiyim tadını alamıyorum" demiş. Doktor, hayhay demiş, hemşireye dönüp; Hemşire hanım bana 8 numaralı kutuyu verir misiniz" demiş. Hemşire getirmiş kutuyu, doktor kutunun içindeki şeyden 1 kaşık adama yedirmiş. Adam; "- Doktor bey ne yapıyorsunuz? bu bok!" demiş. Doktor gördünüz mü hastalığınızı hemen tedavi ettik demiş..
Aradan aylar geçmiş.Adam parasını geri almanın planlarını yapmış ve tekrar doktora gitmiş,Muayene ücretini ödemiş ve doktorun karşısına çıkmış. Doktor yine neyiniz var demiş, Adam "- Doktor bey sormayın, hafızam çok zayıfladı, hiçbirşeyi hatırlayamıyorum herşeyi çabucak unutuyorum " demiş. Doktor, hayhay demiş, hemşireye dönüp; Hemşire hanım bana 8 numaralı kutuyu verir misiniz" demiş. Adam; "- Ama doktor bey 8 numaralı kutuda bok var" demiş. Doktor gördünüz mü bu hastalığınızıda hemen tedavi ettik demiş..
Aradan yine aylar geçmiş Adam paralarını geri almak için çıldırıyormuş. Tekrar doktora gitmiş, muayene ücretini ödemiş ve doktorun karşısına çıkmış. Doktor yine neyiniz var demiş, Adam "- Doktor bey sormayın, iktidarsızım" demiş. Doktor, hayhay demiş, hemşireye dönüp; "Hemşire hanım bana 8 numaralı kutuyu verir misiniz" demiş. Adam çok sinirlenmiş; "- Hay .ikecem şimdi 8 numaralı kutunu da seni de" demiş. Doktor "gördünüz mü bakın iktidarsızlığınızda sona erdi.." demis.
************************************************** *******
KONUŞMAMAK
Kizilderinin teki kecilerini otlatiyormus. Derken bir cow-boy gelmis ve sormus:
- Senin kopegin mi?
- O kopek benim olmak!
- Onunla konusabilir miyim?
- Kopek konusamamak! Cow-boy kopege yaklasir.
- Nasilsin?
- Fena degil! (Kizilderili saskin...)
- Bu kizilderili senin sahibin mi?
- Evet.
- Sana iyi davraniyor mu?
- Evet, cok iyi. Gunde iki kez tuvalet icin dolastiriyor, bana yemek veriyor ve benimle oynuyor. (Kizilderili bu arada kafayi yemektedir)
Cow-Boy kizilderiliye sorar.
- Senin atin mi?
- O at benim olmak!
- Onunla konusabilir miyim?
- At konusamamak! Cow-boy ata yaklasir.
- Nasilsin?
- Fena degil! (Kizilderili daha da saskin...)
- Bu kizilderili senin sahibin mi?
- Evet.
- Sana nasil davraniyor?
- Iyi. Bana hergun gerekli yurususleri yaptiriyor, fazla yuk bindirmiyor, gunde 2 kere ve her terlememden sonra terimi siliyor, ve icinde yiyecek ve yataklik olan ufak bir ahir insa ediyor. (Kizilderili ne gozlerine ne de kulaklarina inanamamaktadir)
Cow-Boy tekrar kizilderilinin yanina gelir.
- Bu Disi Essek senin mi?
- Essek benim olmak, konusmak ama çok yalan soylemek .....
************************************************** *******
GURUR KAZAZEDESİTemel bir arkadasindan cok iyi tuyo veren bir adamin adini ogrenir.
Hemen kosar;
- " Bugun yapilacak yarista hangilerine oynamaliyim" der.
Adam soyle bir bakar;
- " Sen kac yasindasin?" diye sorar.
- " 28 " der Temel. Adam da;
- " Tamam, git 2 ve 8' e oyna."
Gercekten adamin verdigi tuyo yarislar sonunda tutmustur. Temel ikinci hafta yine gider. Yine soru aynidir.
Adam:
- "Sen kac kilosun? " der.
Temel " 76 kiloyum." deyince;
- " Bu hafta da git 7 ve 6' ya oyna." der.
Bu yarisin sonuclarini da adam dogru tahmin etmistir. Arkadaslari da saskinlik icinde izlemektedirler. Bu kez Temel neyi var neyi yok satar.
Parasini cebine koyar, yine ayni adamin yolunu tutar.
Adam bu kez
- " Senin ....şeyin... uzunluğu ne kadar? der.
Temel saskinlik icinde
- " 25 cm. " deyince adam da
- "Bu sefer de 2 ve 5'e oynayacaksin" der.
Arkadaslari yarisin sonuclarini cok merak etmektedirler.
Ertesi gun hemen Temel' in yanina kosarlar ki bir bakarlar Temel' in yuzu cok kotudur. Hemen sorarlar ne oldu diye.
Temel' in verdigi yanit ise sudur:
- " Gururumun kurbani oldum. 1 ve 3 kazandi."
BAŞIN AĞRIYOR MU?
Kari koca oturmus televizyon izlerken, erkegin cani sevismek ister.
Gider mutfaktan bir bardak su ile iki Aspirin getirir, karisina uzatir;
-Al karicigim sana su ve Aspirin getirdim!.
- ???!!! Neden hayatim?, basim agrimiyorki?.
- Allaha sukur!.
************************************************** *****

ÇILGIN ÇOCUK
Yasli bir amca parkta bir banka çökmüs etrafiseyrediyormus... derken yanina bir delikanli gelmis ki saçlari kirmizi, turuncu,mavi, sari renk boyali... Adam çocuga bakakalmis... Çocuk da küstah birsesle: - "Ne var moruk, sen hayatinda hiç çilginca biseyyapmadin mi!" demis... Adam gülümsemis: - "Yaptim.. bir seferinde çok sarhostum ve birpapagani becermistim.. Simdi de acaba sen benim oglum musun diye merakediyorum..."
************************************************** *************************

HERKES GÜVERTEYE
Okyanusta büyük bir gemi hizla ilerliyorken, bir angemi kaptani herkesi güverteye çagirmis. Herkes güverteye toplaninca: - "Size bir kötü bir de iyi haberim var" demis."Hangisi ile baslayayim?" - "Iyi olanla" demis yolcular... - "11 dalda oscar kazanacagiz..."
************************************************** **********************

EKMEK VAR MI? Ördek bara girer ve barmen'e: - ekmek var mi - yok - ekmek var mi - yok - ekmek var mi - yok - ekmek var mi - yok dedik ya - ekmek var mi - eger bir daha sorarsan seni duvara civilerim - civi var mi - yok - ekmek var mi
************************************************** ***
HAYIRLI EVLAT
Nebraska'da yasli bir adam yasardi. Patates ekini icin bahceyi
bellemesi gerekiyordu, lakin bu cok zor bir isti. Tek oglu olan David ona yardim
edebilirdi fakat o da hapisteydi. Yasli adam ogluna bir mektup yazdi
ve muşkulatini izah etti.

Sevgili David, Patates bahcemi belleyemeyecegimden kendimi cok kotu
hissediyorum. Bahceyi kazmak icin oldukca yaslanmis sayilirim. Burada
olsan butun derdim bitecekti. Biliyorum ki sen bahceyi benim icin
hallederdin.
Sevgiler Baban.
Bir kac gun sonra oglundan bir mektup ald.
Babacigim, Allah askina bahceyi kazma, ben oraya cesetleri gommustum.
Sevgiler David.
Ertesi gun sabaha karsi 4'de FBI ve yerel polis cikageldi ve tum
sahayi
kazdi lakin hic bir cesede rastlamadilar. Yasli adamdan ozur dileyerek
gittiler. Ayni gun yasli adam oglundan bir mektup daha aldi.
Babacigim, Simdi patatesleri ekebilirsin. Bu sartlarda yapabilecegimin
en iyisini yaptim. Sevgiler David.

Hepsini ilk sayfada topladım


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Yazar Mesaj

**"Gülmeye Doyamıyacaksınız Süper Fıkralar"**

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön

1 sayfadaki 1 sayfası


Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
...:::Hayata İsyan:::... :: Genel :: Komedi Dükkanı :: Yazı ve Fıkralar -

PageRank

alt
 

Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Cookies | Son tartışmalar