Atatürk'ün Dağı Can oluğundan kan akıttım sulara Yeşersin yazdan önce Uyansın kuşlardan önce Açılsın yarılan iri bir nar gibi toprağım Bir kucakta büyüsün Bir memeden emsin çocuklar Bir beşikte söylesin ninnilerini çağım Yağmur güler yerler yeşil Tomurursan sevgi tomur Deşil ekinlere toprağım deşil Bir yonga da canımdan al Onar savaşta yıkılmış evleri Isıtsın ateşten donanları kucağım Mor menevişi gördün mü Van'dan İzmir'e Bilir misin kokusunu vargit çiçeklerinin yaylada Nasıl kıvrılır eğreltiler güzün sararır Öksüz çocuklara döner kızılağaç dalları Geyikler iner kuytulara titrek Sarıdan söylenir günlerin türküsü Karanlık uzar aydınlık kısalır Orda yüce bir ışıldağım Yaşarmış gözleri yurdumun Bıçak saplamış yüreğine koynunda büyüyenler Kurşun yemiş ekmek yedirdiklerinden Baktım bulutlar üstünden Edirne'den Ağrı'ya Can uğruna can verdim Kan yoluna kan döktüm Yakınlara yakın uzaklara uzağım Ben Hitit Ben Urartu Ben Likya Ben Frigya Çağların eskisinden en yenisine Bütün sevecen yürekleri birbirine Bağsız bağlayan bağım Ben Anadolu kokuşlu bir mavide tüten Geçmişten geleceğe Kara, yağmura, yele sıcak Büyüyen bir ocağım Ben doruklarında güneşin dinlendiği Eteklerinde korkak kurtlar çakallar uluyan Dağlar üstünde bir dağım