Administrator
Üyelik Tarihi: 14/11/08
Nerden: Hayal'inden =)
Mesajlar:651
Rep Puani:1651
Rep Kademesi:
|
Konu: Ayrılığın İlanı Paz Ocak 25, 2009 1:17 pm |
|
|
Ayrılığın İlanı Gidiyor musun diye sorma bana. Gönderen sensin. Ne terk etmeyi istedim seni, Ne de daha yaşamadığımız bu aşkı toprağa gömmeyi. Senin kadar öfkeliyim ben de. Senin kadar endişeli...
Bir dokunuşunla bin kenti yıkacak güç verirdin bana Ama inandıramadım seni. Sen, sorgularken beni kafanda Ben, gözlerinin içine bakıyordum kuşkuyla. Bir tek sözün bağlardı beni sana, Oysa sen hep susmanın koynunda.
Aşkın içine bir kez girdi mi kuşku, Teslim alır bedenleri de. Sütten çıkmış ak kaşık değildim Ama yalanı sokmadım iki kişilik dünyamıza. O dünya ki bazen minicik bir odada Bazen kentin ortasında şekillendi. Nasıl da güzeldi... Zaten varsın diye her şey güzeldi ama Sen buna inanmadın. Ah bu sorular...
Yaşamak varken sevdayı delice, Niye boğarız sorularla? Nasıl ikna edebilirdim seni? Ben, aşk dedikçe sen, dur dedin. Ben, seninleyim dedikçe Sen, hayır dedin. Zaten az konuşan sen Olumsuz ne kadar sözcük varsa Bulup çıkardın ortaya. Bense hiç bir şey diyemedim.
Ne kadar zarar vermişim sana meğer. Nasıl değiştirmişim seni. Oysa hiç böyle düşünmemiştim. Kimseye zarar vermek istemem ben. Kimseyi olduğundan farklı bir hale getirmek istemem. Ama öyle oldu işte. Demek ki; gitmelerin zamanı şimdi.
Çocukluğuna sığınır atlatırsın bu acıyı. Ne sevişmelerimiz kalır aklında, ne sevda sözlerimiz. Rahat değilim diyordun ya, rahat ol artık. Gülüşlerini saklaman için bir neden kalmadı. Tedirginliğinin sebebi de kalktı ortadan.
Biliyor musun bir tanem! Gidişim yürekten değil, zorunluluktan. Sanma ki, bu toy sevdayı başka kimliklere taşırım. Sanma ki, benden sakladığın gülüşleri yalancı yüzlerde ararım. Seni de götürürüm yüreğimde. Her zaman yokluğunu taşırım.
Bulup, bulup kaybettim seni bebeğim. Ne yazık ki, tozduman edemedim kuşkularını. Ne yazık ki, kalamadın bana. Öpücüğümün kokusu kalacak kapının eşiğinde. Kokladıkça; bizi bir yanlışa mahkum ettiğini anlayacaksın.
Bir yıldız kopardım senin için gökyüzünün dalından, küçükmü küçük,ateş böceği kadar Adını kazıdım üzerine VE SONRA... Bıraktım engin denizlere.
Bir kelebek tuttum senin için baharın buketlerinden, özgürmü özgür,bulutlar kadar Kanatları saçlarının kumralı. Bizi fısıldadım kulağına VE SONRA... Salıverdim menekşe yaprağına.
Bir güvercin besledim senin için sır küpü düşlerimde, şirinmi şirin,tıpkı sen. Birlikte uçtuk hayallerimde onunla, VE SONRA... Ben yaşam denen gerçeğe,o yoluna.
Bir dilek attım bizim için tılsımlı dilek kuyusuna, gizemlimi gizemli,boyanmak aynı renge üzüm salkımları gibi baka baka, Bir dalda yaşamak yazdım. VE SONRA... O şuan dualarımda.
Bir istiridye çıkardım,benim için taa denizin dibinden içinde inci, güzelmi güzel,eşsiz Özenerek sarıp sarmaladım ellerimle VE SONRA... O ŞİMDİ YÜREĞİMDE...
|
|